Arı sütü bünyesinde A, C, D ve E vitaminlerini, B vitamin kompleksi, pek çok amino asidi, fosfor, selenyum, çinko, manganez, magnezyum gibi birçok önemli minerali, çeşitli hormon ve enzimleri aynı anda bulundurmaktadır. Buna rağmen arı sütünün yüzde 3′lük kısmı bilim adamları tarafından hala bulunamamıştır. Bu kompleks yapısıyla arı sütü, bağışıklıktan gelişime, kısırlıktan antioksidan etkiye, şekerden unutkanlığa kadar pek çok problemde destek olarak kullanılmaktadır.
İşçi arılar sadece larva dönemlerinde 6 gün arı sütüyle beslenirken, kraliçe arılar sürekli olarak arı sütüyle beslenir. TÜBİTAK tarafından da tespit edildiğine göre kraliçe arıların kendi ağırlıklarınca yumurtlamalarının sebebi beslenme kaynakları olan arı sütüdür. Arı sütü eskiden sadece çocuklar için kullanılırken bugün 7′den 70′e herkesin kullandığı bir besin haline gelmiştir. Arı sütü üzerinde birçok bilimsel araştırma yapılmaktadır.
Mucize etkileri nedeniyle dünyanın en pahalı sütü olan arı sütünün en çok üretildiği ülke Japonya’dır. Üretim zorluğu nedeniyle Türkiye’de yılda sadece 50 kilogram kadar üretilen arı sütünün kilosu 10 bin lirayı bulmaktadır.
Kraliçe arının yaşam kaynağı olan arı sütünün insan metabolizmasındaki en sıradan faydası, bağışıklık sistemini kuvvetlendirmesi. Asıl mucizesi ise ömre ömür katması. Bunun ispatı ise; diğer arılar 6 hafta yaşarken sadece arı sütü ile beslenen kraliçe arılar 6-7 yıl arası yaşar. Fiziksel olarak da diğer arıların iki katı kadar bir irilikte ve diğer arılardan iki kat kadar daha ağır olur. Diğer arıların hepsi kısır olmasına rağmen, arı sütüyle beslenen kraliçe arı yeryüzünün en doğurgan canlısı olarak günde kendi ağırlığının 2 katı kadar, 1500-3000 yumurta yumurtlar.